top of page

Okur, okuduğunu yorumlamayı bilmeli!

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 9 Nis 2023
  • 3 dakikada okunur

Edebiyat Sohbetleri:

Okumalar Okuması (Alberto Manguel)

Tanzer Güller anlatıyor:


Okumak; yaratıcı etkinliklerin en insani olanı.


Geçtiğimiz yıl, “yaza elveda, güze de merhaba” dediğimiz Bodrum’un o muhteşem günlerinde artık bildiğiniz içinden deniz geçen kütüphane (Halikarnas Kütüphanesi)de raflar arasında sörf yaparken bir kitaba rastladım: Alberto Manguel’in “Okumalar Okuması”. Kitabı bir yerden hatırlıyordum. Fakat birden bire neye ait, kime ait olduğunu hatırlayamadım. Hafızama birkaç sinyal gönderdim. Ve kısa bir süre sonra bir gazete haberinde bu Alberto Manguel’in adını okuduğumu hatırladım. Hatta sanıyorum arkadaşlarımla da paylaşmıştım. Alberto Manguel, Okumalar Okuması, Çeviren: Sevin Okyay, Yapı Kredi Yayınları, bir deneme . Alberto Manguel kimdir? Arjantin isimli bir Yahudi. Önceki sohbetlerde” aydın nedir "diye tarif ettiğim aydın tipine tıpa tıp uyan bir dünya aydını. Yahudi Olmasına rağmen İsrail’in Kudüs’te yaptığı zulmü şiddetle eleştiren bir aydın. Ve aynı zamanda o bir mülteci. Aydın bir mülteci. Şöyle ki Fransa’da kırk bini aşkın kitabıyla yaşarken Fransızlarla bürokratik engeller nedeniyle anlaşamadığından Lizbon Belediye Başkanının davet etmesiyle kırk bini aşkın kitabını alıp Lizbon’a yerleşmiş. Şu anda Lizbon’da “Okuma tarihi araştırmaları merkezi” müdürü ve yaşayan bir edebiyatçı. Bibliyofil; bir daha hatırlayalım bibliyofili: bir kitap kurdu, kitap koliği;

Nerdeyse elli bini aşkın kitabı var. Çeşitli ülkelerde yaşamış, son durağı Lizbon. Dünyanın neresine giderse gitsin kitaplarını sırtında götüren bir kitap uzmanı. Alberto Manguel’in bu “Okumalar Okuması” adlı kitabı, doğrusu benim gibi kendini fasulye gibi nimetten sayan bir okur yazarı son derece sarstı. Ve kitap konusunda argo tabirle ne kadar kestane olduğumu bana ispat etti. Çünkü Alberto Manguel, bu kitabında bize okumanın felsefesini yapıyor. Ve nasıl okumalıyız? Bunu bize kafamıza vura vura öğretiyor. Şöyle okuyacaksın, böyle okuyacaksın demiyor. İşin felsefesini öğretiyor. Şimdi hepimiz, “Alice Harikalar Diyarında”, “Peter Pan” veya onun gibi çocuk hikâyelerini okumuşuzdur. Ben de okudum. Dolayısıyla hasbelkader hatırlıyorum biraz. Fakat Alberto Manguel “Okumalar Okuması” adlı kitabında - ki ve diğer kitaplarının da hemen hemen hepsi kitap üzerine ve

okumak üzerine - sanki okumanın tarihini yazmış bir adam. Allah uzun ömürler versin. Alberto Manguel kitabında Lewis Carroll’un “Alice Harikalar Diyarında” hikayesinden ve onun bir başka kitabı “Aynanın İçinden” kitabından aldığı bölümlerle her bir mısradan bir deneme yapmış. Ama ne denemeler! Her deneme size kitap dünyasında inanılmaz ufuklar açıyor ve sizi tekrar okuduklarınız hakkında düşündürüyor. İnanıyorum ki bu kitabı okuduktan sonra söz gelimi “Alice Harikalar Diyarında”, “Aynanın İçinden” ve diğer çocuk kitaplarını tekrar okuyacaksınız ve bu sefer her satırını düşüne düşüne okuyup onun felsefesini yapacaksınız. Kitap şöyle başlıyor önsöz bölümüne, bakın ne kadar enteresan! Aynanın içinden 9. Bölüm: ”Teşekkürlerini derli toplu bir konuşma ile iletmelisin dedi kırmızı kraliçe, konuşurken Alice’e bakıp kaşlarını çatarak.” Bu derli toplu bir konuşma ile iletmelisin lafını Alberto Manguel önsöz olarak kitabına deneme olarak almış. Önsözde bakın kitap hakkında ne diyor: Son derece çarpıcı. Hemen hemen diğer bütün kitaplarımın olduğu gibi bu kitabın konusu da okumak. Yaratıcı etkinliklerin en insani olanı. Özümüzde okuyan hayvanlar olduğumuza ve okuma sanatının en geniş anlamıyla türümüzü tanımladığına inanıyorum. Kendi hayatlarımızı ve başkalarınınkini okuruz. İçinde yaşadığımız toplumları ve sınırlarımızın ötesindeki toplumları okuruz, resimleri, binaları okuruz, bir kitabın kapakları arasında kalan sayfaları okuruz. Bu sonuncusu esastır. Bana göre bir sayfa içindeki kelimeler dünyayı bir arada tutar.”

Manguel okuma üzerine bize bir hayat dersi veriyor ve nasıl okumamız gerektiğini bize bu olağanüstü denemeleriyle anlatıyor. kitapta neredeyse elliye yakın deneme var. Ama bu denemelerin içinde bir tanesi var ki okumanın ne derece önemli olduğunu gösteriyor. 300. Sayfadaki “Bir Kez Daha Troya” adlı denemede Manguel Beyrut’tan bahsediyor. Ve Beyrut’tan bahsederken Lewis Carroll’un “Aynanın İçinden” adlı kitabının 4. Bölümünden bir sözünü alıyor: Edidi kendinden hoşnut bir gülümseyişle etrafına bakındı “Sanmam ki” dedi, “işimiz bittiğinde etrafta tek bir ağaç ayakta kalsın!” Bu denemesinde Manguel önce Beyrut’u annesinin ona çocukken nasıl anlattığını yazıyor; daha sonra 2004’de ziyaret ettiği şehri anlatıyor. Üçüncüsü akşam haberlerinde gösterilen bombalanmış Beyrut’tan söz ediyor. Ve “Bir de dördüncü Beyrut var ki yeniden inşa edilen ve tahrib edilen taşlardan ziyade hafızanın direnmesinden oluşmuş. İlyada’yı bugün okuyan biri için en duygulandırıcı yanlarından biri” diyor. Yani Beyrut’u savaşın ne hale getirdiğini ve savaşın korkunçluğunu Homeros’un İlyada’sıyla paralellik kurarak anlatıyor.

Müthiş bir deneme! Burada ben de şunu ilave ediyorum Manguel’e ek olarak: Eğer devlet adamları Homeros’un İlyada ve Odysseia'sını okusalardı bu savaşlar olmazdı. Tabii ki okumuşlardır ama okumak var, okumak var. Hani bir ben var benden içeri, bir okumak var okumaktan içeri. Homeros’un İlyada ve Odysseia'sını o şekilde okumaları lazım; her kelimesinin altını çizerek, özümseyerek, onun felsefesini içine sindirerek okuyacaklar; o zaman dünyada savaş mavaş olmaz. Dolayısıyla günümüzdeki savaşlar da devlet adamlarının kitap okumaması nedeniyle oluyor, bana göre. En azından Homeros’un İlyada ve Odysseia’sini okusalardı savaşlar kesinlikle olmazdı. Manguel kütüphanesini sırtında taşıyan bir

adam. Hani yine geçtiğimiz sohbetlerimizden bildiğimiz bir Amerikalı yazar Kurt Vonnegut’ın dediği gibi ülkesiz bir adam. Tabii ki bu haymatlos (vatansız) değil. Albero Manguel’e soruyorlar: Vatanınız neresi? O kadar yer değiştirdiniz. Arjantin, Fransa, Portekiz, Kanada; vatanınız neresi kendinizi nereye ait hissediyorsunuz? O da diyor ki: “Benim vatanım kütüphanemdir.” Hepimizin vatanının kütüphane olması dileğiyle bu müthiş yazarı ve kitap hakkındaki kitaplarını okumanızı hararetle tavsiye ediyorum.

 
 
 

Comments


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page