Müslümanlığa farklı bir perspektif
- rizakati
- 21 Oca 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 gün önce
Edebiyat Sohbetleri:
Zor Zamanda Konuşmak (İsmet Özel)
Tanzer Güller anlatıyor:
"Çünkü hep başkasının elindekine bakmaya, başkasının elindekini kapmaya alışmış bir dünya kültürü içinde yaşıyoruz."

"Bahar geldi çocuklar, çıkın kırlara! Çiçeklenin, çocuklar çiçeklenin! Güneş bütün varlığıyla tezahür etti; Güneşlenin çocuklar güneşlenin! Hayvanlar tekrar çayırlara çıktı; sütlerini için! Kuvvetlenin çocuklar kuvvetlenin!"
Mekânı cennet olsun babam Kunduracı Alâeddin’in dükkânında, 5 yaşında
Nazım Hikmet’in bu şiiriyle tanıştım. Ortaokulda Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı, Lisede Atilla İlhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Aziz Nesin gibi sol şairlerle tanıştım. Askerlikte ve Üniversite yıllarında da Rimbaud, Rilke, Mallarmé ve tabii ki Marks ve Engels’le tanıştım. Ama Müslüman kimlikle icrayı faaliyette bulunan hiçbir şairle tanışmadım. Nedenini, şimdi size tanıtacağım İsmet Özel’in “Zor Zamanlarda Konuşmak”

adlı kitabının 178.ci sayfadan alıntılıyorum” Beğenmediğimiz, kötü bulduğumuz zorluklarla karşılaştığımız durumlarda ‘Türkiye’de yaşıyoruz’ deyip çıkmak istiyoruz işin içinden. Belki bütün ülkelerde içinde yaşanılan yapı, eleştiriye konu edilebiliyor. Her ülke kendi ailesi, kendi yurdunu kınamakta aceleci davranıyor belki. Çünkü hep başkasının elindekine bakmaya, başkasının elindekini kapmaya alışmış bir dünya kültürü içinde yaşıyoruz. Türk aydını dediğimiz acayip yaratık, kendi ülkesinde yaşayan değerleri görmezlikten gelmekle kalmaz; uygun bulduğu bir başka kültürün unsurlarını öz malı sayabilir. Bu yüzden günah keçisi dediğimiz şeyden çekinmeyiz de haram ve sevap kelimesini dilimizden sürgün etmişizdir. Bizim genel tavrımız kendimizden olanı kendimizden saymayışımızdır.”
Vallahi benim günahım yok. Türkiye’de Cumhuriyetten beri uygulanan seküler eğitim ve tabii ki edebiyata hâkim olan sol çevreler nedeniyle bu şairlerle tanışmam, yani sağ tandanslı şairlerle tanışmam, Necip Fazıl, İsmet Özel, Sezai Karakoç ve bunun gibi şairlerle tanışmam neredeyse liseden yirmi sene sonra oldu; o da benim kendi merakımdan ve hasbelkader okuyan ve bilen, artı araştıran bir kişi olmakla geçindiğim halde. Fakat nedense bu mahalleye bizi yaklaştırmıyorlardı, gerek çevremizde, gerek okuduğumuz okullarda, gerekse yayın hayatında. İsmet Özel işte benim geç tanıştığım şairlerden bir tanesi. tabii ki şiirlerini biliyordum, okuyordum fakat deneme yönünü doğrusu bugüne kadar “Taşları Yemek Yasak” adlı denemesi hariç okumamıştım. Bunda

benim günahım yok. benim izah ettiğim nedenlerden dolayı bu İsmet Özel ve diğer şairler ötekilere nazaran hepsi hemen hemen bir Atilla İlhan, bir Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Sıtkı değerinde olmasına rağmen maalesef edebiyat çevrelerinde hala ve hala çok bilinmiyor ve tanınmıyor, okunmuyor. Bunu şöyle de kanıtlayabilirim: Hayatım kütüphanelerde geçiyor, kütüphanelerden okumak için çok sık kitap alıyorum. Bodrum’daki kütüphaneden, bu “Zor Zamanlarda Konuşmak” adlı kitabı aldığım vakit
baktım, okuyucu tarafından ödünç alınan kitabın Kütüphaneye geri getirileceğini gösteren çizelgede - Bismillahirrahmanirrahim - kitabı ilk ben almışım. Kitap 1986 basımı; kütüphaneye ne zaman girmiş tabii ki onu bilemiyorum. Bakıyorum öyle bir tarih göremedim.
İsmet Özel’in bu kitabı, hakikaten çok ilginç konuları bize anlatıyor. Kendi perspektifinden yani Müslüman dünya görüşü üzerinden tamamen ters köşe yaparak anlatıyor. Yani siz bir konuyu okurken cevabını bulduğunuzu sanıyorsunuz. Fakat ilerleyen satırlarda İsmet Özel sizi ters köşe yapıyor. Şöyle bir örnekleme yapayım. Mesela biz hepimiz köylünün çarıktan vazgeçtiği ve artık çarık giymediği ile öğündüğümüzü söyleriz. Fakat İsmet Özel buna farklı bir şekilde yaklaşıyor. Dolayısıyla siz ters köşe oluyorsunuz. İsmet Özel’in çok konferansına, YouTube’deki söyleşilerine tanık oldum. Çok dinledim. İyi bir hatip değil. Neredeyse Allah rahmet eylesin Mesut Yılmaz gibi konuşma aralarına reklam alabilirsiniz. Çok düşünerek konuşuyor çünkü.
Ama bunun aksine denemeleri hakikaten müthiş bir kalemle yazılmış, gerçekten bir sonraki yazıyı merakla sayfayı çeviriyorsunuz ve kitabı bitirmeden elinizden bırakmıyorsunuz. İsmet Özel bu kitabı niçin okumanız gerektiğini şöyle açıklıyor bana göre:
Eğer Müslüman’sanız sizin kendinizi sorgulamanızı ve Müslümanlığa başka bir perspektiften bakmanızı istiyor. Eğer Müslüman değilseniz, Müslüman bir dünya görüşüne sahip değilseniz, kitap felsefi düşünce açısından sizde yeni ufuklar açıyor.
Kitabın arka sayfasında da birkaç kişinin, bu kitabı niye okumalısınız sorusuna cevap veren yazıları var. Şöyle demiş Haluk Şahin: “İsmet Özel’in görüşlerine ister katılın, ister katılmayın. Her sayfasında zenginliklerinin farklı olduğunu yadsıyamayacağınız
denemelerin toplandığı “Zor Zamanlarda Konuşmak” mutlaka okunmalı”. Bir tanesi de: "Okunmaya değer demiyorum. Okunmalı diyorum.” diyor.
Ben de aynı kanıyı paylaşıyorum. İyi okumalar diliyorum.

Tulin Corakci Anil
Teşekkürler Rıza Katı . Paylaşımının için.En kısa zamanda kitap siparişi vereceğim .