Dağarcık - Mart 2023
- rizakati
- 19 Mar 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Nis
Yanlışlarımızın ilk ve başlıca nedeni, çocukluğumuzda edindiğimiz ön yargılardır.

Tüm felsefe bir ağaç gibidir: Kök, gövde ve dallar. Kökleri fizikötesi, gövdesi fizik ve dalları da diğer bilimlerdir.
akıllı olmak, bir beyne sahip olmakla bitmiyor, önemli olan onu kullanabilmek
Düşüncelerimizin haricinde, hiçbir şey tamamıyla bizim elimizde değildir. Her çözdüğüm matematik problemi daha sonra da başka bir problemi çözmeye yardım edecek bir kural oldu.
Güzel kitapları okumanın geçmiş yüzyıllardaki erdemli insanlarla sohbet etmek gibi olduğunu biliyordum
Komşularımın toprakları, benim küçücük toprağımı kuşatıyor ama bilgileri, bilgime sınır olmuyor.
İnsanlardaki “sağduyu” dünyada paylaşılmış en güzel şeydir.
Gerçeği arayanın, yaşamında bir kez, tüm nesnelerden gücü yettiği ölçüde kuşku duyması gerekir. Hatta çoğu zaman vücudumuzun bir yerinde acı duyduğumuza inanarak yanılıyoruz. Yanlışlarımızın ilk ve başlıca nedeni, çocukluğumuzda edindiğimiz ön yargılardır. Benim yanlışlarım hem zihnime hem de irademe bağlı.
Dünyada hem alimler hem cahiller bir batağa batmaktadırlar. Hiçbiri kendini kurtaramaz. Aralarında şu fark vardır ki: Alimler battıkları bataktan haberdardırlar. Bu nedenle insanın ilmi artıkça endişesi artar..
Aldatabilme her ne kadar bir kurnazlık ya da güç işareti gibi görünse de, aldatmayı istemek hiç kuşku yok ki aslında zayıflığı, kötücül olmayı gösterir. Belki de tek gerçek, dünyada kesin hiçbir şeyin olmadığıdır.
Bu yüzden benim bilgimin gitgide artıyor olması bile, başlı başına benim eksikliğimin kanıtıdır. İkincisi, bilgim böyle arttıkça artsa bile, fiili olarak asla sonsuz olmayacaktır, çünkü daha fazla artmasının mümkün olduğu bir seviyeye asla gelemeyecektir. Çünkü benim gibi sonlu bir varlık tarafından idrak edilemiyor olması sonsuzluğun doğası gereğidir. Tanrı'yı tanımadan önce başka hiçbir şey hakkında kusursuz bir bilgi edinememiştim.
Hakikatte ancak ve yalnız Tanrı’dır ki; O tam olarak bilgedir, yani her şeyin hakikati hakkında tam ve kesin bilgisi vardır; fakat denilebilir ki insanlar daha önemli hakikatler hakkında az ya da çok bilgi sahibi oldukları ölçüde, az ya da çok bilgelik sahibidirler. Bu noktadan bakılırsa bütün bilginlerin hem fikir olamayacağı hiçbir şey bulunmadığını sanıyorum.
Her şeyden önce Tanrı'nın beni bir şekilde aldatmış olabileceğinin imkansız olduğunu biliyorum. Çünkü bütün aldatmalarda ve kandırmalarda bir tür noksanlık söz konusudur. Her ne kadar aldatabilmek bir zeka ve güç pırıltısıymış gibi gelse de, hiç kuşku yok ki aldatmayı istemek kötü bir niyet ya da zayıflık göstergesidir ve böyle bir şey Tanrı'da bulunmaz.Tanrı’nın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik teorilerden daha hakikidir.
Tıpkı zanaat ustalarımızın mekanik sanatlarını anlayabileceğimiz gibi; ateş, su, hava, yıldızlar ve semanın ve bizi çevreleyen bütün cisimlerin hareketlerini anlayabiliriz, bu güçleri aynı şekilde uygun oldukları amaçlar için kullanabilir ve bu şekilde kendimizi tabiatın hakimi yapabiliriz...
Tanrıbilimimize saygı duydum ve başka herkes gibi cennete erişme özlemini taşıdım; ama bana yolun ne denli açık olduğu konusunda inançlar verildikten sonra oraya götürülen bildirilmiş gerçekliklerin bütünüyle anlama gücümüzün üstünde olduklarını öğrendikten sonra onları sınama işini üstlenebilmek ve bunda sonuç alabilmek için, yukarıdan biraz olağanüstü yardım almanın ve yalnızca bir insandan daha çoğu olmanın zorunlu olduğunu düşündüm
Tüm tutkuların hizmeti yalnız şundan ibarettir; tutkular ruhu, doğanın bize yararlı olduklarını kabul ettirdiği şeyleri istemeye ve bu iradeyi sürdürmeye elverişli kılarlar.
İradenin doğal olarak pek kolayca ihtirasları yenebildiği ve onlarla birlikte meydana gelen beden hareketlerini durdurabildiği ruhlar, kuşkusuz en kuvvetli ruhlardır.
Nihayet bunu özel olarak arzuda görüyorum. Arzu, kalbi bütün ihtiraslardan daha güçlü sarsar ve beyine daha fazla hayvan ruhlarının girmesini sağlar. Dolayısıyla beyinden kaslara geçerek, duyuları daha keskin ve bedenin bütün bölümlerini daha hareketli kılarlar.
Comentários