top of page

Dağarcık - Eylül 2022

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 6 Eyl 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 Nis

Hatta insan olmanın kıymeti bile ucuzlatıldı.

Kayıtsızlığın, alaycılığın ve teknolojiye tapınmanın hakim olduğu bir dünyada Camerlengo gibi inandırıcı konuşabilen gerçekçi adamlar kilisenin tek ümidiydi:

"Bilim hastalıkların ve ağır işlerin yükünü hafifletmiş, çevremiz ve rahatımız için yararlı aletler üretmiş olabilir, ama bize gizemsiz bir dünya bıraktı. Gün batımlarımızdan artık dalga boyları ve frekanslarla bahsediliyor. Evrenin karmaşası matematiksel denklemlere indirgendi. Hatta insan olmanın kıymeti bile ucuzlatıldı.

Bilim, Dünya gezegeni ile onun üstünde yaşayanların evrensel boyutta önemsiz noktacıklar olduğunu söylüyor. Kozmik bir kaza. Bizi birleştirmeyi vaat eden teknoloji bile bizi birbirimizden ayırıyor. Artık her birimiz tüm dünyayla elektronik bağlantı içindeyiz, ama aslında son derece yalnızız. Vahşet, ihtilaf, ayrılık ve ihanet bombardımanına tutulduk. Şüphecilik fazilet oldu. Alaycılık ve kanıt talebi aydınlanmış düşünce diye kabul ediliyor.

İnsanlığın artık tarihteki herhangi bir dönemden çok daha fazla buhrana sürüklenmesine ve hayal kırıklığına uğramasına şaşmamak gerek. Bilimin kutsal saydığı herhangi bir şey var mı? Bilim doğmamış ceninleri inceleyerek cevaplar bulmaya çalışıyor. Hatta bilim kendi DNA’mızı yeniden sıraya dizmeye cüret ediyor. Anlam aramak adına Tanrı’nın dünyasını gitgide daha küçük parçalara ayırıyor... ve tek bulabildiği aslında daha fazla soru. Bilimle din arasındaki eski savaş sona erdi. Siz kazandınız. Ama hakkıyla kazanmadınız. Cevaplar sunarak kazanmadınız. Toplumumuzu o kadar radikal değişikliklere uğratarak kazandınız ki, bir zamanlar yön gösterici olarak kabul ettiğimiz gerçekler, şimdi kullanılmaz oldu. Din bununla baş edemez. Bilim katlanarak gelişiyor. Bir virüs gibi kendi kendini besliyor. Her keşif yeni keşiflere kapı açıyor. İnsanlığın tekerlekten arabaya geçmesi binlerce yıl almıştı. Ama arabadan uzaya geçiş arasında on yıllar var. Artık bilimsel gelişmeleri haftalarla ölçüyoruz.

Kontrolden çıkmak üzereyiz. Aramızdaki mesafe giderek açılıyor ve dini dışlayan insanlar kendilerini ruhani bir boşluğun içinde buluyorlar. Anlam bulmak için kendimizi harap ediyoruz. Ve inanın bana, gerçekten harap ediyoruz. UFOlar görüyoruz, bağlantılar kuruyoruz, ruh çağırıyoruz, beden dışı deneyimler yaşıyoruz, geçmiş hayatlarımızı sorguluyoruz. Tüm bu tuhaf fikirleri bilimsel bir kalıba uyduruyorlar, ama hepsi de düpedüz mantıksızlık. Yalnız, azap çeken, kendi aydınlanmasının ve teknolojiden bağımsız herhangi bir şeyin olabilirliğini kabul etmeyişinin esiri olmuş modern ruhların çaresiz yakarışları." (Melekler ve Şeytanlar, s.386)

Comments


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page